6 Mayıs 2011 Cuma

Vaktiyle dünyanın en zengin hükümdarı , bilge kişi



ile sohbet ederken şöyle bir soru sormuş:

"Sen ki göğün gizemine ermiş, bilime yön vermiş bir adamsın.


İnsanlar, ister hükümdar denli güçlü, ister savaşçılar denli onurlu olsun ayağına kapanır ağzından çıkacak bir sözü beklerler.
... Şimdi senin gibi bilge bir adamın fikrini merak etmekteyim, benim hükümdarlığım ve servetim hakkında ne düşünüyorsun?"


Bilge bu soru karşısında hükümdarın gözlerine bakarak şu sözleri söylemiş:




"Diyelim ki hükümdarım, kızgın ve uçsuz bir çöldesiniz.


Ölmemek için, size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını verir miydiniz?"


"Verirdim tabii."

"Zaman geçti diyelim susuzluğunuz arttı, size uzatacağım bir sonraki bardağa servetinizin öteki yarısını da verir miydiniz?"

Hükümdar biraz düşünür ve ardından " Ölmemek için evet." der.

Bunun üzerine bilge kişi gülerek şu sözleri söylemiş:

"Madem öyle, o zaman övünmeyin fazlaca. Çünkü haşmetlim, sizin servetiniz yalnızca; iki bardak sudur.!!!

5 Mayıs 2011 Perşembe

Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun yazdı


Adı üzerinde; akaryakıt...
Akıyor çünkü...
Önceki gün itibarıyla 4.5 liraya dayandı benzin...
Arabalar avakado ile çalışsa daha ucuz...
Ya da portakal suyu ile gitseniz daha ehven...
Süt ile; dörtte bir fiyatına...
Saydım; 26 hıyara denk geliyor:
Benzinin pahalı oluşu...
*
Düşündünüz mü hiç; dünyanın en pahalı benzinini Türkler kullanıyor...
Niçin?..
*
Müstahak çünkü...
Böyle soluğu çıkmayan, sessiz, pısırık topluma, dünyanın en pahalı benzinini satmak belki de az bile...
Nasıl ki; çocuğunun geleceğini çalıyorlar, gıkı çıkmıyor...
Nasıl ki; ormanını, koruluğunu, deresini elinden alıyorlar, seyrediyor...
Nasıl ki; yaşadığı şehri yağmalıyorlar, bakıyor...
Nasıl ki; ulusal varlıklarının tümünü yabancı şirketlere sattılar, farkında değil...
Nasıl ki; demokrasi adı altında, aslında krallık ile yönetildiğini anlamıyor...
Nasıl ki; çağdaşlaşacağına giderek Arabistan’a benzediğine aldırmıyor...
Nasıl ki; dünyanın en bereketli toprakları üzerinde, ama 14 milyon aç var, tınmıyor...
Öyle işte...
Yeryüzünün en pahalı benzinine de sessiz...
*
Vatandaş dizel çünkü...
Geç alıyor biraz...
*
Yeryüzünün en pahalı benzinini gıkı çıkmadan alıp da depo başına ev kirası kadar para veren insanların sessizliği, bu ülkenin umutsuzluğu aynı zamanda...
Buna kızmayan neye kızar?..

Ne yapılsa kızar?..

Daha beteri ne olabilir?..

*
Ya da tersi; hani Latin Amerikalılar gibi bir gün çorabını çıkartıp antene geçirse... Ya da üç-beş bin aracın benzini bir anda yollarda biterse... Olmadı, götürüp kontak anahtarlarını kendisini enayi yerine koyanın önüne atabilse vatandaş...
Belki demokrasi açısından da umuttur hani...
*

Yoksa...



Yoksa durmak yok, yola devam...






Ama yaya...:)))






1 Mayıs 2011 Pazar

çok güzel

KARDELENE sormuşlar: Bütün çicekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken Sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın? ?? KARDELEN şöyle cevap vermiş: Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ÖLÜMÜ göze alır.



çok hoşuma gitti paylaşmak istedim...
 
uzun süredir ilk kez pazar günü evdeydim..oğluşla başbaşa..çok güzeldi günümüz...bol bol oynadık ve fotoğraf çektik..işte onlar...




26 Nisan 2011 Salı

herkese selaaammm

özledik sizleri....nasılsınızz...

biz oğluşla aynen devam iş-kreş...bakın biraz daha büyüdük :))

16 Şubat 2011 Çarşamba

biraz gülelim mi :))

Karı koca kahvaltısı:)



Kari koca kahvalti yaparken kadin bi anda elindeki tavayi kocasinin kafasina gecirir. Ne oldugunu anlamayan kocasi saskinlikla durumu sorar.


Kadin: dün pantalonunu yikarken icinde üstünde Cigdem yazan bir kagit buldum.


Bunun üzerine kocasi karicim o gecen gün üzerine bahis oynadigimiz atin ismiydi der.


Bu aciklamayi yeterli bulan kadin pürnese icinde kahvaltisina devam eder.


iki gün sonra yine kahvaltida bu sefer daha büyük bir tava ile kocasinin kafasina öyle bir vurur ki koca bir kac dakika

kendini bilmeden masa üstünde yatakalmistir.


Ayilinca karisina yine durumu sorar ve kadin cevap verir.

Dün senin at aradi ... :)


11 Şubat 2011 Cuma

EVLİLİK ÜZERİNE


Evlilik saksı çiçeğine benzer, sürekli sevgi gösterip sulamazsanız ölür. Taraflardan sadece biri sürekli sulayacak olursa, çiçek sağ kalır, ama sulayan taraf bıktığı anda çiçek ölür. Her iki tarafın da ilişkiye dengeli bir biçimde bakması, yeşertmesi gerekir. Bir çiçeği çok fazla sularsanız da köklerini çürütürsünüz.....

10 Şubat 2011 Perşembe

artık sadece oğlum ve ben

Biliyorum meraklandırdım sizi dün...
amacım bu değildi...sadece ses vermekti...sağolun dostlarım...

Ben iyiyim...daha da iyi olacağım inşallah...Allah'a çok şükür Ata da iyi kreşe alıştı..artık ağlamadan gidiyor.hatta dün beni öperek öpücük yollayarak gönderdi kreşin kapısından :))göğüşüüzz annciimm diyerek :))
iş fena değil...yani çok kazandırmasa da ticareti öğreniyoruz...ve biraz da olsa cesaretim yerine geldi...kendime geldim az da olsa..


ama asıl sorun şu dur kiii...çok da uzun sürmemiş evliliğim bitiyor...
kimse hiç kimse yuvası dağılsın istemez biliyorum..ki Aile kavramını herşeyin üzerinde tutan ben Asla istemezdim...

ama yaşadıklarım beni buna artık mecbur bıraktı...

isterdim ki ben de, bir ömür boyu sürsün evliliğim..tek olsun o kişi.. arkadaşım, dostum, eşim ,sevdiğim olsun...onunla yaşayayım...onunla yaşlanayım...oğlumuzun sünnetine heyecanlanalım...okula başlamasına birlikte tanık olalım...karne heyacanını paylaşalım hepberaber...hatta mezuniyetinde sevinç gözyaşları dökelim elele....
asker yolu bekleyelim kalbimiz ağzımızda ...geldiğini görelim gururla...ağladığım tek omuz onunki olsun...tüm sevinçlerimi önce o bilsin...benle sevinsin...benle onla..

hatta oğlumun evlenmesine kız istemeye gitmelere....benim kaynanalık yapmama kızsın...
ve belki de torularımızı bekleyelim bayram sabahları elele ..göz göze....

abarttım mı biraz .))

ama benim evlilikten anladığım bu...buydu yani eskiden...aile demek bir bütün olmaktı..
OLMADI...


saygı bitti...
sevgi biti..

daha ne kalabilir...
hiçbir şey..

artık sadece oğlum ve ben varız...benim yaşamımda..ailem ve siz dostlarım..
iyi ki varsınız...

9 Şubat 2011 Çarşamba

yaşıyorum :)

merhaba sevgili arkadaşlarım...
beni merak eden etmeyen herkese selam olsun :)

ölmedim çok şükür:))

hayattayım...hayattayız...
geçinip gidiyoruz...
dersem..... inanmayın

çok zorlu zamanlardan geçiyorum aslında...
hepinizi çok özledim...
yakında oğluşla yine paylaşımlarımızla yakınlarınız da olacağız ..

sevgiler

25 Ocak 2011 Salı

ANLAYANAA ...ben çok güldüm:))

Erkekleri
anlamak için
HAMAMBÖCEĞİNİ takip edeceksin...
Hamam böceği hızla bir istikamete doğru giderken hiçbir engelle karşılaşmamasına rağmen aniden durur ve son sürat başka bir yere doğru koşmaya başlar.Bunun nedenini çözdüğün vakit,erkekleri de anladın demektir...



kaynak:Hürriyet Gazetesi


15 Ocak 2011 Cumartesi

ne zormuş..

nasıl nasıl nasıl özlüyorum Ata'yı anlatamam sevgili arkadaşlar...
sabah onu bırakıp işe gidiyorum ya ...akşam olmuyor bir türlü..resmen burnumda tütüyor tüm gün...
bir yandan vicdan azabı diğer yandan kendi işimizi yapıyor olmanın sevinciyle geçiyor bu günler..

ahh diyorum şimdi ne yapıyor acaba?yumurtasını yedirebildi mi babası?uyutabildi mi?ağladı mı yine olmadığımı farkettiğinde :((o da beni benim kadar özlüyor mu?

inanır mısınız eşimi kıskanır oldum bu aralar Ata'yla benden fazla birlikte oluyor diye...

bu nasıl bir sevgiymiş Allahım..tüm çalışan anneler benim gibi mi hissediyor acaba..bu kadar özlenir mi  ...ben mi abartıyorum ki :((akşam eve döndüğümde onu öpe öpe koklaya koklaya yıldırıyorum :)alıp böyle içime sokmak istiyorum hep yanımda olsun diye:)Rahmetli babamı o kadar iyi anlıyorum ki şimdi...o derdi bana küçükken hiç unutmam seni içime sokacağım kalbimin tam yanına hep yanımda kal diye .((

biraz dargın bana farkındayım onu bırakıp işe gidiyorum diye...ama o da özlüyor mu ne her gece yanımda yatıyor...yani gece kalkıp yanıma geliyor...aslında zaten geliyordu hep ama sanki çalışmaya başladıktan sonra bana mı öyle geliyor ne ya da ben çok özlediğimden mi:)bilmem....sarılıp uyuyoruz ...sabahları birlikte uyanıp tv seyrederken iyice yanıma sokuluyor...canım benim küçük meleğim...ben se elini ayağını göbeğini öpe öpe duruyorum.))

ben üzerimi değiştirmeye gittiğimde anlıyor ve -anne ben deee demeye başlıyor:(  (ben de geleyim manasında)üzgün ,buruk,çaktırmadan da olsa biraz gözü yaşlı çıkıyorum evden....

11 Ocak 2011 Salı

bu gün

birdenbire çalışmaya karar vermedim... zaten istiyordum çalışmayı....ki ...birdenbire ...hemencecik oldu...bu gün başladın...
kendi iişimiz....olsa da birazcık hemen olacak galiba...
kuşum biraralar böyle gidiyordu yuvaya..
geçen yaz 2 ay kadar gitmişti...gerçi iş durumumuz ne olur bilmiyorum ama...oğluş yine gidecek sanırım..
bu gün babasıyla evdeydi....ooo öğlen babası anlatıyordu ballandıra ballandıra çok uslu...hiç üzmedi annesi...biraz seni sordu...vs vs...
ama akşam üzeri haberler geldi...son durumlar berbat olmuş...babayı çıldırtmış ilk kez...ben şaşırmadım..alışkınım ama baba şaşkın ne yapacağını bilememiş de bana çaktırmamaya çalışıyor .))

ahhh bakalım ne olacak durumlar.....

10 Ocak 2011 Pazartesi

mimmmm....ve ödüller..




ay şımarıyorum valla...sevindirik oluyorum...ödül olayında :))
çok teşekkür ederim size :))layık olmaya çalışıyorum :))
canım Ebrucum,canım Aylincim  vermiş bu ödülü bana...Aylincim bir de mim eklemiş :))

1-Kaç yaşındasınız..?
aaa sorulur mu bu şimdi :))78 doğumluyum..(30'dan sonra bıraktım saymıyorum)

2-İsminizin son harfi ne?
R...ben de yazar gibi isim var arkadaşlarım...tamamı Öznur Beyhan Aydın Şahin(tam kimlik adımdır bu)

3-En sevdiğiniz renk?
Kırmızı-mor-siyah-beyaz

4-Kilonuz kaç?
bak şimdi olmadı...son 3 ayda 10 kiloya yakın kilo aldım..pek belli etmesemde 60'a yaklaştım:(((

5-Boyunuz kaç?
1.73

6-Ailenizin kaçıncı çocuğusunuz?
İkinci.(ortanca)

7-En sevdiğiniz şarkı?
kulağıma hoş gelen tüm şarkıları seviyorum..

8-Sigara kullanıyor musunuz?
Evet..ama bu yıl için verdiğim en büyük karar SİGARAYI SONSUZA KADAR BIRAKMAK

9-Alkol?
Evet..

10-Çayı fincan da mı içersiniz?çay bardağında mı?
Eskiden fincancıydım...ama şimdi ince belli de :))

mimi isteyen alabilir...kişisel sorular var çünkü...ama ödülü..öncelikle sevgili ablama,tatlım yeğenime,Elif'e,EFE EREN'e,yetenek-sizin'e  hediye ediyorum...sevgiler...

9 Ocak 2011 Pazar

Kollarından daha huzurlu,

daha güvenli...


yüreğinden daha sıcak ülke yokmuş

babacığım....

fena değiliz ...sadece...yine yorgunum...hepimiz gibi :((


bazen ya da her zaman ...
çok özlüyorum babamı...
öyle bildiğiniz babalardan değildi...
gerçekten..
onunla olupta mutsuz olduğum bir zaman gelmiyor aklıma...
bu onu kaybettiğim için değil..
ya da bel ki güzel şeyler kötü şeyleri(anıları) silermiş ya beyin ...belki de öyledir...ama değil...




ehh be ....

onurum

gururum

ilk aşkım....

hiç..
hem de hiç yakışmadı

gidişin...

sana da

bize de..

6 Ocak 2011 Perşembe

banyo

Dünkü yağmur maceramız bu gün de banyo sefasıyla devam etti...
Ata;-anne bak oynuyoom..
Anne;-annecim artık çıksan
Ata;aa annee
Baba;oğlum buruştun
Ata;hıı..babası bak oynuyoom
Anne;ee ördek napıyo
Ata;iyiim:))annesi bak ödek(ördek)banyo.........

.........uzun bir süre sonra ağlaya sızlaya banyodan çıkış :((

çok seviyor suyu...







5 Ocak 2011 Çarşamba

sana kızgınım

evet çok kızgınım...kızgındım yaniiii...ne çok üzdün sen bugün anneyiiii.....:((dışarı çıktık yağmura rağmen...durana kadar oyalandık orda burda....sonra her zaman ki gibi arabandan indin...
aahhhh be oğlum bütün su birikintilerinin üzerinde zıpladın...ama öyle böyle değil hepsinde...kıyafetin sırılsıklam...evet önce kızmadım ...kızamadım sana ki ben de severim hala bile yağmurda su birikintilerinde zıplamayı daa eehh be abarttın oğlum bu gün...
paçalar önce...ayaklar...dizler...popo...mont kazak body...hepsi...hepsi ıslandı....elalem (bayanlar)-aa ne biçim anne demiştir kesin...(baylar)-ayyy süper çocuk ne güzel eğleniyor,annesi de izin veriyor...dediler duydum .))bizi gören (çocuklar)sa -annnee ben deee :))

hasta olmaman için binbir dua ettim eve gelip üzerini değiştirirken sen yine ağladın....sonrasında evi yine birbirine kattın...bir ara -yeteeeerr diye bağırttın beni..

uyumamak için yine tüm numaralarını yaptın...



ve nihayet ki uyudun ...ama meleğim bu gün çok kızmıştım sana...taa ki bu sabah ki fotoğraflarına bakana dek..
yumurtanı yedin...hatta birazcık peynir ve hatta ekmek de....sonra birara ben telefona bakmak için kalktığımda 5 dakika da bu hale geldin...yetmedi memeli(meyveli)yoğurt istedinnn...gerçi yemedin...ama olsun.....



DÜNYAAAMMMM....SENİ ÇOK SEVİYORUM...

iyi ki doğurmuşum seni...iyi ki anne olarak beni seçmişsin....sen olmasan ben ne yapardım kuşum...

4 Ocak 2011 Salı

mim...

sevgili arkadaşım şeker mi şeker tatlı mı tatlı cihancığımın annesi Taze Anne beni emzir reformu ile ilgili mimlemiş..tiii...ama ancak sıra geldi .))cevaplayayım...


1) Türkiye'de 6 ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı sizce yüzde kaç?

valla açıkçası bilmiyordum.ama duyduğuma göre %1.3 müş.şaka gibi...çook düşük gerçekten..

2) Siz bebeğinizi ne kadar süre anne sütüyle beslediniz?


ben çok erken ve mecburen bir şekilde (ne demekse)sezeryanla doğum yaptım.ilk gün sütüm hiç yoktu..gözlerimden yaşlar gele gele vakumlu aletlerle şunlarla bunlarla çok uğraştı mama verilmesin diye ama maalesef gelmedi..ilk gün küçük prens mama aldı :(daha sonraki gün çok şükür geldi..ama bu maceramız 6 buçuk ay sürdü..Ata 5.ayın sonunda ek gıdaya başladı..çünkü sütüm azalmış ve beyefendimiz doymuyormuş..tabi doktor söyledi de başladım..6.ayın sonunda da mecburen mamaya geçtik.
 
3) Kaç ay doğum izni kullandınız?


ne izni ne izni .)))evhanımlarının böyle izinleri yok..sonsuz ay :))
 
4) Yasal süt izninizi kullanabildiniz mi?


tabii ki hem yasal hemde yasal olmadan :)))
 
5) Emzirdiğiniz ya da süt izni kullandığınız için isyerinde tepki ile karşılaştınız mı?

hayır..işyerim evim olduğundan sorun olmadı...patron bişey demedi :))


6)Bebeğinizi toplum içinde, dışarda emzirdiğinizde sıkıntı yaşadınız mı?

yaa işte bu biraz problemdi..toplum içinde daha çok evde sağdığım sütü biberonla vererek besledim..aslında çok da öyle dışarlarda değildik ama her yerde bebek ya da emzirme odası yok maalesef.


7) Emzirme konusunda desteğe ihtiyacınız oldu mu? Emzirme danışmanlığı ya da yeterince psikolojik destek bulabildiniz mi

tabii ki..en çok annem ,ablam destekledi..hastanede de hemşireler sağolsun çok yardımcı oldular..

8) Emzirdiğiniz süre boyunca etraftan "sütün yetmiyor, mama ver, bu çocuk meme emmek için çok büyük" şeklinde baskı gördünüz mü?

hayır hiç öyle bir şey olmadı..zaten doymadığını kendim de anladığım zamanlarda götürdüm dr.a o da mama verebileceğimi söyledi.doçent olunca dr.daha bir güvendim.ve dediğini yaptım.



9) Emzirme reformunu biliyor musunuz? Sizce neden gerekli?


tabii ki biliyorum..neden mi gerekli sorusu bile komik bence:))çünkü anne sütü koruyucudur..besleyicidir..yararlarını saymaya gerek bile duymuyorum..


10) Emzirme reformunu web sitesinde desteklediniz mi? www.emzirmereformu.com'daki formu doldurmanız yeterli.

evet.

Aylin bebek

Dün ne zamandır görmediğimiz bir arkadaşı ziyarete gittik..Kızı (Aylin) 4 buçuk aylık olmuş bile..ne çabuk geçiyor zaman...Atacım Aylin'in yanında kocaman bir abiydi..gerçekten...:))ben kucağıma almama rağmen azıcık sevdiğimde bile kıskandı :)
ama onun dışında kardeş kardeş diye hep yanındaydı


 bu da Aylin'in annesi Jenya'nın ikramlarından biri...diğerlerini çekemedim .(
tahinli cevizli kabak tatlısı..çok güzeldi..ellerine sağlık arkadaşım

2 Ocak 2011 Pazar

yılbaşı gecesinden kareler

yılbaşı gecesini ailecek hepbirlikte ablamlarda kutladık..çook güldük,çok yedik,çok eğlendik..Ata şaşkındı..ilk kez gece 12'ye kadar uyanıktı ve olanları anlamaya çalışıyordu..ve geceden kalan bazı fotoğraflar...


soframız...enfestii


 altta gördüğünüz mantolu tavuk..tarifini yakında ablam verir..ben zaten hiç yapmadım...ama süper bir şey...
 ailecek hindi sevmediğimiz için kestaneli tavuk yapmış ablam..ellerine sağlık..bu da süperdi..
 benim gariban oğlum :))sofrada hiçbişey yokmuş gibi ekmek yiyiyor .))
 beyler  yaptıkları turnuvayla 2010'un tavla şampiyonunu belirliyor..
 oyunlara alınmayan tatlişkom tombala kartlarıyla eğleniyor..
 Potik..ablamların kedisi Ata rahat bıraktığı sıralarda en son benim kucağımda uyukluyor:)
 bu çok komikti..çocuklar apaçi dansı diye bişey yapıyorlar..cahil ben yeni duydum..
 ama tabii ki katıldım onlara (sol taraftaki elbiseli benim)

31 Aralık 2010 Cuma

2010'un son fotoğrafları HEPİMİZE MUTLU YILLAR

Öncelikle herkese  Mutlu-Umutlu-Sağlıklı-HUZURLU bir yıl...daha sı yıllar diliyorum...

sonrasında bizim Paşa'nın son fotoğrafları....
beyefendi babasının gözlüğüyle poz veriyor :)












babasının traş köpüğüyle traş oluyor..



ve anneye omlet yaparken yardım ediyor.çırpıyor

29 Aralık 2010 Çarşamba

aTA'nın dilinden

şaşasıın.yaşasın
hatatiti:hayalet
nanavar:canavar
akkıımm:aşkııım
toş:koş
babiye:kurabiye
makanka:makarna
ii leerr:iyi geceler
naydın:günaydın
hadi delin:haydi gelin
babasıya:babaya
pöp:çöp
iyenç:iğrenç (nerden duyduysa)
tap:kitap
elem:kalem
kabe:kahve
tapıyosun:ne yapıyorsun
yoğooldu:ne olduu?
sasilsıin:nasılsın
iyem:iyiyim
emmik:emzik
uyom:uyuyorum
eppek:ekmek
keker:şeker
mamet..memeet:yardım et
mamam:tamam
ışıı nannk:ışığı yak


NE ÇABUK BÜYÜYORSUN CANIM OĞLUM...