9 Ekim 2010 Cumartesi

şapka :((

Havalar iyice burda bile (antalya) soğumaya başladı...ee oğluşumun da saçlar gitti :))üşümesin diye şapka takmaya çalışıyoruz..ama nafile sıkıntıya gelemiyor :(eskiden ne güzel takıyorduk be oğlum :))






karnında değil yüreğinde büyümek

Okulda birinci sınıf ögrencileri, bir aile fotografı üzerinde tartışıyorlardı. Fotograftaki küçük çocugun saç rengi ailenin öteki bireylerinin saç renginden degişikti... Ögrencilerden biri o erkek çocugunun belki de evlat edinilmiş olabilecegini söyledi. Onun bu sözünü duyan başka bir küçük kız ögrenci, birden sesini yükseltti;

- Ben evlat edinme konusunda her şeyi bilirim, çünkü bende evlatlıgım!...

Arkadaşı sordu;

- Madem biliyorsun, bize de anlatsana... Evlat edinilmek ne demektir...?

Küçük kız ögrenci kendinden emin bir biçimde bilgisini özetledi;

- Annenin karnında degil, yüreginde büyümüşsün demektir...
 

6 Ekim 2010 Çarşamba

13 ALTIN KURAL !!


ÇOCUK YETİŞTİRMEDE 13 ALTIN KURALA DİKKAT!
İngiltere’nin Londra şehrindeki "Guy’s Hospital" hastanesinde çocuk psikiyatrisi servisinde yatmakta olan Kevin Hickey (15) adlı bir çocuk doktorlara göre anne ve babasının kendisini eğitememeleri sonucu bunalım geçirerek hastaneye düşmüştü. Yapılan zeka ve kültür testleri Kevin’in aslında son derece aklı başında bir çocuk olduğunu ortaya koyuyordu. Kevin bir gün hasta yatağında kağıdı kalemi eline aldı, kendi durumunu anne ve babasını düşünerek anne ve babalara hitaben 13 altın öğüt yazdı. Küçük Kevin’in yazdığı bu öğütler şimdi İngiltere’de doktorların bir numaralı rehberi.
1- Beni şımartmayın. Her istediğim şeyi elde edemeyeceğimi biliyorum, Sadece sizi deniyorum.
2- Bana tatlı-sert davranmaktan çekinmeyin. Bunu tercih ederim benim daha güvenli hissetmemi sağlar.
3- Benim kötü huylar edinmemi engelleyin. Bunların erkenden ortaya çıkarılmasında ve önlenmesinde size güveniyorum.
4- Benim yanlışlarımı başkalarının önünde söylemeyin. Benimle yalnız konuşursanız söylediklerinizi daha iyi anlarım.
5- Sizden nefret ettiğimi söylediğimde üzülmeyin. Aslında sizden değil beni engelleme gücünüzden nefret ediyorum.
6- Herhangi bir şeyin sonucunda beni kurtarmayın. Bazen acı veren bu yolla öğrenirim.
7- Benim küçük hastalıklarımı büyütmeyin. Bunları yenecek güçteyim.
8- Düşüncesizce yerine getiremeyeceğiniz şeyleri yapacağınıza söz vermeyin. Bu sözler yerine getirilmediğinde çok kırıldığımı unutmayın.
9- Kendimi istediğim kadar iyi anlatamadığımı unutmayın. Bunun için ara sıra yanlışlarım çıkar.
10- Dürüstlüğümü fazla zorlamayın. Kolayca korkup yalan söyleyebilirim.
11- Tutarsız olmayın. Benim kafamı iyice karıştırır ve size olan güvenimi sarsar.
12- Benden özür dilemeyecek kadar gururlu olmayın. Bazen içten bir özür beni size çok yakınlaştırabilir.
13- Unutmayın ki büyümek için sizin çok ve anlayışlı sevginize muhtacım, ama bunu size söylemem gerekmez değil mi?

5 Ekim 2010 Salı

nazar

Ben 4 yaşındayken biz Bilecik'te ,Bayındırlık  Lojmanlarında oturuyorduk..o zamandan belliymiş ki yaramazlığım lojmanın parkında oynarken sol gözümün yanına salıncak çarpmış ve 3 dikiş atılmıştı..
Daha sonra yıllar sonra...İzmit'te  oturuken  kızkardeşim ki kendisi 3 yaşında falandı çeşmenin üzerine düşmüş ve gözünün yanına dikiş atılmıştı..
Vee maalesef CANIM OĞLUM bu sabah ben kahvaltı hazırlarken ,hatta onun yanındayken tabure merdivene tırmandı..daha önce de tırmanıp inmişti ama bu sabah inemedi...düştü....
AHHHH be oğlum...en güzel hediyem,küçük prensim...dünyaammm...
kucağıma aldım ağlıyor diye..yüzüne baktım kan vardı..sol gözünün üzerini çarpmıştı tabureye..ve yarılmıştı..ve kanıyordu..
ben çok soğukkanlı bir insanımdır..yine öyle oldum..ve dahası dikiş attırmak işime gelmediğinden tekrar canı yanmasın diye kanı durdurduktan sonra bebeğime kahvaltı yaptırdım en sevdiklerinden ...
Ama daha sonra babasıyla yine de bir götürelim dedik hastaneye aklımızda kalmasın olura hata yapmayalım diye...OOOffff be yaaa..kendi kendine kapanabilirmiş yara..Ama dikiş atılırsa daha iyi olurmuş.Ve henüz küçük olduğu için uyutularak dikiş atılması gerekiyormuş.Ata kahvaltı yaptığı için en az iki saat beklememiz gerekti..Narkozdan dolayııı...Ahh benim bebeğim ne ağladı damar yolu açılırken..ve sonrasında ben iki dikiş atılırken iki damla gözyaşımla :((çıkardılar beni...Aşkım uyanırken bile belliydi memnuniyetsizliği... hemen kalkmak istedi ..sarıldım kuzuma ...
Şimdi iyi bebeğim... mışıl mışıl uyuyor...ben se düşünüyorum ne bu yaa aile geleneği mi?:))

NAZAAARRR diyor herkes LÜTFEN ARTIK DEĞMESİN NAZAR...:((

2 Ekim 2010 Cumartesi

saçlar gittiii ...

Kocaman ve çok sıcak bir yaz geçirdik..ve hala burda Antalya'da bitmiş de sayılmaz sıcaklar..Ben kıyamadım oğluşumun saçlarını kestirmeye ..taa ki düne kadar..aslında yaz başında kestirsem tam olacakmış.olsun..o da ben de biraz rahatladık..banyo da saç yüzünden ağlamıcaz artık..çıkınca da tarayalım diye gözyaşı dökmicez..
tamamen başka bir çocuk oldu saçlar kesilince..hem artık kız da zannetmezler oğlumu..siz ne dersiniz :))




1 Ekim 2010 Cuma

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Hayatı ''çaresizliklerle'' dolu bir adamın öyküsüdür !!
  • 7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı.
  • 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
  • 10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde,yeni okulundaki hocasından dayak yedi.
  • 17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
  • 24 yaşında tutuklandı,günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
  • 25 yaşında sürgüne gönderildi.
  • 27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulunduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken,kendisi hiç önemsenmiyordu.Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken,o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
  • 30 yaşında kandisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken,doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
  • 30 yaşında amiri,onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı.Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı.Aylarca boş kaldı.
  • 37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
  • 38 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu,dağıtıldı.
  • 38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
  • 38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı.Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.
  • 38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
  • 38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü,onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.
  • 39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.



sonra ne mi oldu?????????
  • 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu.
bu öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e aittir..




                                                      İNSAN İSTERSE..
                                                                                 AZMİN ZAFER ÖYKÜLERİ 2

28 Eylül 2010 Salı

parmak boyası

parmak boyalarını çok seviyorum bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler..pek tabii Ata da çok seviyor..şaheserler yaratıyor ..hem kendinde hem de kağıtlar da :))hatta mama sandalyesinde :))






25 Eylül 2010 Cumartesi

geçen sene bayram da Ata

''ne çabuk büyüyor bu çocuklar''
dendiğinde ya ne alaka falan derdim de benim çocuğum olunca anladım...oğluşumun eski bilgisayarda geçen yıl bayramda çekilmiş fotoğrafını buldum..''pavarotti mübarek'' yorumunu yapmıştı kuzenim facebookta bu fotoğrafa :))öyle mi ne :)))

23 Eylül 2010 Perşembe

üzülme ! demesi kolay...ÜZÜLME !




Üzülme!..


Dert etme can!..


Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan... ......Ne mutlu sana!.. Elinde olmayanları söyleme bana...


Elinde olanlardan bahset can!… Üzülme!..


Geceler hep kimsesiz mi geçecek?..


Gidenler dönmeyecek mi?..


Yitirdiğin her ne ise; bir bakarsın yağmurlu bir gecede..


Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış...


Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta...


Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?..


“Hüzün olgunlaştırır” ...“Kaybetmek sabrı öğretir”...






Hz. Mevlana

hayat bu! ya 3 buçuk atarsın ya da dörtdörtlük yaşarsın

Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama,
biraz duraksa, neler olup bittiğin...e anlam verme.
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile
dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı.



Sorun yok, sadece bekle.



Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir, çiçekler açacaktır,
rüzgar esecektir ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur !
İzlemeye devam et, şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde, o bir dengedir, o anlamlıdır, şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş, güzellik olanların içinden filizlenecektir; zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur !..



Hayat üçbuçukla dört arasındadır... Ya üçbuçuk atarsın ya da


dört dörtlük yaşarsın...
 
 
 
..neyzen tevfik...

22 Eylül 2010 Çarşamba

hayat bazen öyle imkansız ki..

küçük bir boşluğundan yakalar
hissettirmez en derin anında
seni acımasız sevdaya salar.....

laptopum tamirde fotolar bu laptopa eklenemedi daha..
Ata uyuyor..yuvaya gidecek sanırım
sanırım değil öyle..çünkü ben de çalışmaya başlayacağım..

yorgunum bu aralar..yine umutsuzum..nedenini çok iyi bildiğim halde kolumu kaldırıp haraket edemiyorum.
yardıma ihtiyacım yok..
zaten yardım benim..
hepsi
her şey
sadece
ben de saklı..

mutluluk ne demek

yaşlanıyor olamam değil mi

19 Eylül 2010 Pazar

işte geldim burdayım :)))

Merhabalar...nihayet evimize döndük...anlatacağım birsürü şey var...ve fotoğraf ...ama sevgili oğlum laptopumun ekranını kırdığından  fotoğrafları henüz yayınlayamayacağım..eşimin laptopunu kullanıcam bir süre... ve bugün ANTALYA da yaşayanlar için bir haberim var..ben de orda olacağım...sevgiler...iyi pazarlaarr...

10 Eylül 2010 Cuma

ATATÜRK



ATATÜRK hakkında ilginç Bilgiler

* Hiç yurtdısına cıkmamıs butun liderler onu Turkiye de ziyarete geldiklerini,
* Atatürk`ün dünyada `başöğretmen` sıfatlı tek lider olduğunu,
* Bir geometri kitabı yazdığını. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasını bu yazdığı kitapla bizzat Mustafa Kemal olduğunu,
* Bir röportajda "Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulur,
Atatürk: "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet gelirse düşünürüz". BM yasasını değiştirir ve ilk davet edilen ülke biz oluruz dediğini,
* Yıl 1938, General McArthur´un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der:
"Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal´i görmek için neler vermezdim" dediğini,
* Yıl 2000, ABD Başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı :
"Bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk´ tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" dediğini,
* Yıl 1938, Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiir`den alıntı :
"Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir"
* Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim olduğunu,
* Kurtuluş Savaşında rütbe alan bir çok kadın askerlerimiz var.
Ama dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimiz var; 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış Üsteğmen Kara Fatma olduğunu,
* `Atatürk çiçeği`nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landin`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını,
* Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina´daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,
* "Minber" adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini
* Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı vasiyetinde mezar taşına yazılmasını istediği metni bırakmıştır. Diyor ki: "Bütün ömrüm boyunca Türkiye´nin lideri Mustafa Kemal Atatürk´ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" ,
* Yıl 2005, Amerika´nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisi "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk´ ü örnek alsın yeter" dediğini,
VE ATATÜRK :
"Milletimi şimdiye kadar söylediğim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamış olmakla gurur duyuyorum."
M. Kemal ATATÜRK
Krallar tarafından eli öpülen gercek KRAL GAZİ MUSTAFA KEMAL

7 Eylül 2010 Salı

iyi bayramlaarrr...


HERKESLERE ÇOK MUTLU..ÇOK UMUTLU..ÇOK GÜZEL BİR BAYRAM DİLİYORUM....UMARIM HER ŞEY İSTEDİĞİNİZ GİBİ OLUR.....BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN




BİR SÜRELİĞİNE ÖNCE BURSA'YA ARDINDAN DA İSTANBULUM   A GİDİYORUM....KENDİNİZE İYİ BAKIINN...

bundan istiyorum :))

ben bunu cok sevdim..nasil ama?

6 Eylül 2010 Pazartesi

ÇOCUKLARIN GÜLDÜREN SORULARI :=)


Anne bu ne ?

- Kitap yavrum .

- Neden ?

...
* * *
-Anne bu ne?

-Gemi tatlım

(1 dakika sonra)

-Anne bu ne?

-Gemi

...

-Anneee bu ne?

-Gemi çocuum, gemi

...

-Annee bu ne?

-Tren!

-Olur mu? O gemi!

* * *

Balıklar su içer mi ?

* * *

-Kedi maması yesem kedi olur muyum anne?

-Omazsın annem

-Pekiii kedi benim yemeğimi yerse insan olur mu anne?

* * *
Anne, devlet ne zaman bana da imza vericek? Ne zaman benim de imzam olucak?
* * *

-Baba, yeni ayakkabılarım ne renk?

-Kahverengi yavrum.

-Peki baba, kahve ne renk?

-....?!

* * *

-Bunu kıriyim mi?

-Hayır canım

-Bunu kıriyim mi?

-Kırma tatlım

-Bunu kıriyim mi?

-Hayırrrr!!.

.......

-Bunu kıriyim mi?

-Kır, kır kurtulalım, kır!!

-Nedeen?

* * *

-Teyze bu ne?

-Uçak

-O uçak değil bi kere, helikopter!

-...............
* * *
Hamile bir bayana: Sen çocuğunu niye yedin?
* * *
-Anneee, ben babamı mı daha çok seviyorum seni mi ?
* * *
-Anneee, bu kedinin kuyruğu niye uzamıyo?
-Ne?!
-Çekiyorum, ama niye uzamıyo?
* * *
-Babaa
-Efendim kızım
-Akşam olunca biz uyuyoruz ya
-Eee?
-Sabah kalkacağımızı nerden biliyoruz?
-!!?
* * *
-Anne, ne zaman olacak bu yemek?
-'' Ha '' deyince olmuyo kızım''
-O zaman ne deyince oluyosa, onu de ki olsun!

5 Eylül 2010 Pazar

TÜRKİYE-FRANSA

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası 2. Tur maçında A Milli Basketbol Takımımız ile Fransa karşı karşıya geldi. Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanan mücadeleyi Milli Takımımız 95-77 skorla kazanmayı başardı ve çeyrek finale yükselen taraf oldu. Ayrıca gurupta 5'te 5 yapan Milli Takımımız bu maçı da kazanarak galibiyet serisini 6 maça çıkardı.


Fransa karşısında rahat bir galibiyet alan A Milli Basketbol Takımımız, çeyrek finalde Slovenya'nın rakibi oldu.


A Milli Futbol takımımız da onların yanındaydı..

 
A Milli Basketbol Takımımız, Slovenya ile 8 Eylül tarihinde karşı karşıya gelecek ve kazanan takım adını yarı finale yazdıracak.
 
SİZİNLE GURUR DUYUYORUZ ONİKİ DEV ADAM !!

DJ ATA

Dj.Ata :)) herkese ''iyi pazarlar'' diler..

KADİR GECESİ


Kadir Gecesi, İslam dinine göre, Kur’an’ın vahiy yoluyla İslam peygamberi Hz. Muhammed’e gönderilmeye başlandığı gecedir.   
Müslüman alemince kutsal günlerden biridir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmiyor fakat Hz. Peygamber “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” daha sonraları ise 27. günün bitimi 28. günün başlangıcı Kadir Gecesi sayılmıştır. Kadir gecesinde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevaptır. Kadir gecesinde bir tesbih (SübhanAllah), bir tahmid (Elhamdülillah), bir tehlil (Allahü ekber) söylemek yedi yüz bin tesbih, tahmid ve tehlilden kıymetlidir.


HEPİMİZİN KADİR GECESİ MÜBAREK OLSUN...DUALARIMIZ KABUL OLSUN....

4 Eylül 2010 Cumartesi

NUTELLA


soru:


ATA BEY...NUTELLA
kavanozunu kafaya dikip içmeye kalkarsa ne olur?















cevap:

kaytan bıyıklı bir kıvırcık olur..:))

















RAFFAELLO

ah raffaello..seni ailecek beğenip sevmekle kalmayıp bir çırpıda bitiriyoruz...

3 Eylül 2010 Cuma

Nerden geldiğini unutma ! Hidayet TÜRKOĞLU


Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu esiyle birlikte, Eminönü’nde geziyordu.
Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı, Nurosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler. Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden durakladı... Sonra simitçiye yaklaştı:

- Simit'in kaça koç ?

- 300 bin abi. Çıtır çıtır....

- Tezgahta kaç simit var ?

- 70-80 tane var herhalde...

- Hepsini alsam ne tutar ?

- Seksen desek 24 milyon.

- Al sana 30 milyon... Farz et ki hepsini aldım...

-Sağ ol abi... sağ ol...

Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.

- Hidayet sen deli misin ?

- Yooo

- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?

- Boş ver sorma.

- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.

- Öyleyse söyleyeyim.

- Lütfedersiniz beyefendi.

- Tablanın kenarı dikkatini çekti mi ?

- Hayır.

- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.

- Nasıl bir isim ?

- Hidayet !

- Yoksa ?

- Evet o tezgah, eskiden benimdi.


(Bu hikayeyi Hidayet tv8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır..)

TOSTOSUMM :))