13 Ağustos 2010 Cuma

Can Yücel
‎...


Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen beni...mle hiç olmadın ki.

Olsaydın avuçlarım terlemezdi.

Isırmazdım dilimin ucunu.

Özlemezdim seni yanımdayken, kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten.

Islanmazdım yağmurlarda…

Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.

 
Korkmazdım seni kaybetmekten,

ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize…

Ve her kulaçta haykırırdım seni..

 
Ama sen hiç benimle olmadın ki…

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN....


biraz da gülelim..ama biraz fazla değil :)


TOPLAMA KAMPI

Hitler toplama kampina gitmis, yahudilerden birini cagirmis :

- "2+2 kac eder" diye sormuş ... adam da "7" demiş.

Hitler dönmüş arkasindaki yüzbaşiya:

- "Ulan bu ne biçim toplama kampi? "


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ÇIKARMA GEMİSİ


Amiral gemiye çıkmış, denizcilerden birine:

- "9 eksi 3 ne eder" diye sormuş, denizcide "7" demiş. Amiral kaptana dönmüş ve:

- "Bu ne biçim çıkarma gemisi "


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
BÖLÜCÜ ÖRGÜT

Kolordu komutani teroristi yakalamış ve sormuş:
- "9 bölü 2 kaç eder" Terorist de 7 demiş ... Komutan dönmüş ve:

- "Ulan bu ne biçim bölücü örgüt"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ÇARPICI KADIN

Adamin biri karşıdan gelmekte olan çok güzel bir bayana sormuş:
- "3 x 3 kaç eder" kız da .. "7" diye cevap vermiş ve yoluna devam etmiş. Adam arkasından kendi kendine söylenmiş..

- "Ulan bu ne biçim çarpici kadin !"


12 Ağustos 2010 Perşembe

SEVdiğim ve İNANdığım sözlerden...

Dünyada insana yardım eden şey, tesadüf değil, azim ve sebattır. Samuel Smiles

Güçlü olan, yenilmeyen yalnız azimdir. Yahya Kemal Beyatlı


Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir. Moliere


Ne başarırsanız başarın, size yardım eden biri mutlaka vardır. Athea Gibson


Hiç kimse, başarı merdivenlerine elleri cebinde tırmanmamıştır. J.Keth Moorhead


11 Ağustos 2010 Çarşamba

uyduruk yemeğim :))

Ben yemek yapmayı evlendikten sonra,sulu yemek yapmayıysa Ata ek gıdaya başladıktan sonra öğrendim.Aileden geliyo olsa gerek en çok kırmızı et sever ve tüketiriz..Tabii tavuk etini de çok sever yaparım ama açık söyleyeyim balığı sadece 3 yıldır yiyiyorum..
Ve bunun yanısıra annemin tarifleri,internetten yaptığım tarifler de yok değil..Ama uyduruk yemeklerim halen devam ediyor.))Ve eşime göre en güzel de bunlar oluyormuş :)
Geçen gün de buzluktan bir et çıkardım.Ama nasıl birşey ve ne yapacağım konusunda pek birşey düşünmemiştim..Önce sadece düdüklü tencere de haşladım ki çok şansılıyım hemen pişti yumuşacık bir etmiş..Ama tatsız tuzsuz birşeydi..Suyuna pilav yaptım önce sonra da eti küçük küçük doğradım.Haşlanmış olduğundan daha kolay oldu parçalara ayırmak.Tava da biraz çevirdim önce-ama önce Ata'ya biraz ayırdım-lakin baharat vs pek yemiyor ve zaten daha erken bu tatlar için..Neyse sonra et ve tavuğaa çoookk yakıştırdığım soya sosundan ilave ettim ki aslında benim gibi tutkunu olanla bilir başka bişey eklemesen de süper oluyor..Aman fazla kaçırmayın ve sakın tuz eklemeyin çok tuzlu olur..Ve yine ardından şuaralar iyice takıntı yaptığım eşimin dayısının üretimini ve satışını yaptığı karışık baharattan ekledim..Veee sonuç SÜPER oldu :)..Tabi soya sosu ve baharattan hoşlanıyorsanız... Tabi biarz da kaşar peyniri ekledim eriyince aldım ocaktan..
Bu baharattan ilgilenirseniz daha sonra bahsederim :)

VE bunlar...

Bu ikisini çok seviyoorumm...ve çok eğlenerek yapmıştım :)




daha birsürü var yakında yayınlayacağım :))

bi aralar takıntı yaptığım takılarım :))

 ben de gitmiştim biara takı tasarım kursuna..daha önce söylemiştim.yeni ev taşıdım diye..ve bunlar çıktı oraya..eskilerden biaralar saatlerimi ayırıp zevkle yaptığım takılar..


10 Ağustos 2010 Salı

ÖPÜCÜK




Ekonomistler der ki:
ÖPÜCÜK, talebin her zaman icin arzdan fazla oldugu bir alisveristir...

Muhasebeciler der ki:
ÖPÜCÜK, geri dönüsüm sagladigi icin kar orani yüksek bir tür kredidir..


Matematikciler der ki:
ÖPÜCÜK, sonsuzluktur cünkü burada 2 nin boleni yoktur.

Geometriciler der ki:
ÖPÜCÜK, iki dudak arasindaki en kisa mesafedir

Fizikciler der ki:
ÖPÜCÜK, kalbin yogunlasmasi sonucu iki dudagin birbirine yapismasidir.

Kimyacilar der ki:
ÖPÜCÜK, iki kalbin birlesmesi sonucu ortaya cikan reaksiyondur.

Anatomi profesorleri der ki:
ÖPÜCÜK, ask ve heyecan tasiyan bakterilerin tükürük yoluyla agizdan agiza gecmesidir.

Fizyoloji profesorleri der ki:
ÖPÜCÜK, insan vücüdundan 2 adalenin heyecanla birbirine degerek
kasilmalaridir.

Disciler der ki:
ÖPÜCÜK, hem bulasici hem de antiseptiktir.

Istatistikciler der ki:
ÖPÜCÜK, 90-60-90 ölcülerindeki artma ya da azalmaya bagli olarak
degisiklik gösterebilen bir olgudur

Filozoflar der ki:
ÖPÜCÜK, cocuklar icin oyun, gencler icin zevk, yaslilar icin güvendir

Dilbilgisi ogretmenleri der ki:
ÖPÜCÜK, tekil gibi görünen ama cogul olan, cins isim gibi görünen ama
özel olan, ve her cümlede bir anlam ifade eden kelimedir...

Mimarlar der ki:
ÖPÜCÜK, iki dinamik nesnenin arasinda saglam bir köprü olusturan degerdir.


Ve Bilgisayar Bilimcileri der ki:
ÖPÜCÜK, bazen iki sistemin iletisimini hizlandiran önemli bir sistem dosyasi, bazen de bütün sisteminizi altust eden bir virüstür...

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Oğlumun Havuz Sefası






nerden gördün de tırmanmayı öğrendin ilk günden :)
hayatımın anlamı çok seviyorum seni

5 Ağustos 2010 Perşembe

çok yazık :((

Bu gün eşim ve oğluşla dışardaydık.Evi taşıma işlerimiz sona erdi sayılır..İkametgah kağıtlarını da halledelim dedik..
Belediyeden dönüşte eşimin veteriner bir arkadaşına uğradık..Çok güzel bir köpeği var adı Alf.Ata da bayıldı tabiki.Baya bi eğlendi..Bir de kedi Köri..Zaten asıl ondan bahsetmek istiyorum.Köri adından belli olmuyor belki ama kör bir kedi.Veteriner arkadaşımız onu işyerinin otoparkında bulmuş.Ve anlattığı olayı duyunca bunu yapanın insan kılığında bir cani olduğuna karar verdik..
Köri nin iki gözüde kör çünkü bulunduğunda bir gözüne çivi,diğerine de kürdan saplıymış.Caniliğin boyutunu düşünebiliyor musunuz..Arkadaşımız onu almış ve ameliyat etmiş ama çok geç kalınmış.Köri'nin iki gözü de yok :((duyuları çok gelişmiş bir kedi artık..ve çok şeker..Ama inanılmaz üzücü bir olay..
Bunu nasıl ne amaçla yapar bir insan?tabi insan demek doğruysa o yaratığa..
bu şeker mi şeker ALF...


ve bu da Köri :((

3 Ağustos 2010 Salı

Can YÜCEL'den

,

















Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,


 
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

 
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren...

Sevdiğin kadar sevilirsin...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

oğlumun yeni arabası :)

Sadece erkek çocuklarına has mıdır bu durum bilmem..arabalara ve toplara düşkünlük..Benim oğlum da öyle..bayılıyor arabalara.Haftasonu bunaltıcı sıcaklarda herkes gibi alışveriş merkezlerine gidenlerdendik..Çok kalabalıktı...Ata için güzeldi.çok eğlendi..Bu da oğlumun bayıldığı araba...

31 Temmuz 2010 Cumartesi

KURBAĞALAR KONSERİNDE BİR KÜÇÜK PRENS



IŞIKLAR cad.ne koymuşlar bu kurbağaları,çok hoşuma gitti.Ata da bayıldı.
Antalya da yaşayanlar bilir Işıklar çok eski bir caddedir.Son hali güzel olmuş..Teşekkürler Belediye çalışanları ve emeği geçenler..

beş çayı yanına peynirli ekmeklerim

bugün cumartesi...oğluş,baba ve anne birlikte...kahvaltı,meyve,uyku öğle yemeği veee sonra da beş çayı saatiii.ama çay boş gitmez :)canım aslında tatlı istiyordu.ama yine de doyurucu olan (benim için) tuzlulardan yaptım.......
evden yani..biraz peynirli ekmek.
PEYNİRLİ EKMEK TARİFİM...veee çok kolay..
evde ...ya da buzdolabında kalan artık niyetine atmak üzere olan peynirler(tuzlu olanlar daha güzel oluyor)
yumurta ve bence tereyağı ya da margarin ya da sıvı yağ hangisini severseniz.ezin ve bayatlamış ekmek dilimlerinin üzerine sürün...eğer ızgaranız varsa süper oluyor ama fırın kullanıyorsanız sadece üzerleri birazcık kızarana kadar tutun.......Sabah kahvaltıları ya da 5 çayları.....AFFİYET OLSUN

30 Temmuz 2010 Cuma

necip fazıldan

Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?

Kıymetli malı olanlar bağırmaz.

Doma......tesci, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.

Eskici bağırır ama antikaci bağırmaz.

İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir.

Popcular, rockcular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor.

Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor.

''İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur.''

29 Temmuz 2010 Perşembe

Secret

THE SECRET     ....   "Bu sırrın ne olduğunu söyleyemem.Tek söyleyebildiğim varolduğu."
(Alexander Graham Bell-Telefonun Mucidi)
Çağlar boyu nesilden nesile geçerken bir çok insan ona göz dikti onu gizledi kaybetti çaldı büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihteki en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan "Sır"ra vakıf olmuşlardı. Eflatun Galileo Beethoven Edison Carnegie Einstein ve diğer mucitler bilim adamları ile büyük düşünürler "Sır"rı biliyorlardı; ve şimdi "Sır" dünyaya açıklanıyor.

"Sır"rı öğrendiğinizde istediğiniz her şeyi elde etmeyi yapmayı ya da istediğiniz her şey olmayı da öğrenmiş olacak; asıl kimliğinizi bulacak ve hayatta sizi bekleyen gerçek ihtişamın ne olduğunu göreceksiniz.

Sizce dünya nüfusunun sadece %1 'lik bir kısmını oluşturan bir kesimin tüm maddi gelirin %96 'sına sahip olması bir tesadüf mü?

Olağanüstü bir servete sahip olmak ister misiniz?

Muhteşem bir malikanede yaşamak ister misiniz

Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk bereket içinde yaşamak ister misiniz?

Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?

Peki kendinize sorun. Gerçekten ne ama ne istersiniz?

Amaçlarınıza ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap bir rehber arıyorsanız sorunuzu sorun cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın. Açılan sayfada aradığınız cevabı ve tavsiyeyi bulacaksınız.

"Sır tüm olmuşların olanların ve olacakların cevabıdır."

(Ralph Waldo Emerson-Filozof)
bu kitabı okudunuz mu bilmiyorum..ben okudum 1kaç kez halen arasıra alırım elime..yazılanlar gerçek değilse bile(ki denedim ve oldu diyebileceğim örneklerim var) insanın keyfini yerine getiren bir kitap..Ve hala şiddetle tavsiye ediyorum...

seni seviyorum

her şeyini seviyorummmm..
masumiyetini...
hissiyatını..
''seni seviyorum'' deyişini..
seviyorum ''bebeğim'' deyişini......
anlayışını bazen ..ya da sonsuz anlayışsızlığını..
komikliğini... beni güldürmeye çalışmanı
bazen......''asil'' ciddiyetini...
sorumsuzluğunu kabullenip... sorumlu oluşunu..ya da olmaya çalışmanı.....
.........................................................................................................
seviyorum seni....vee..
seni sevdiğimi anlamanı bekliyorum....
VAZGEÇMEYİŞİMİ.....
CANIM..İYİ Kİ VARSIN...EŞİM..SEVGİLİM...KOCAMAAN BEBEĞİM..

ve bunun için :))))
SENİ SEVİYORUM

27 Temmuz 2010 Salı

benim canım annem...benim canım oğlum

Belki annesini sevmeyen yoktur dünyada sevmediğini söyleyen vardır sadece...Anne olmak kendini bırakıp daha onu karnında hissetmeye başladığında birden vahiyle :)) gelen bir duygudur..Karnındaki yavru (senin yavrun)bu dünyada sahip olduğun ve olabileceğin tek şeydir.Senin parçan,senin Allah'ın yardımıyla yarattığın tek şey..Belki o karnındayken onunla ilgili çok şey düşünürsün..Olumlu ya da olumsuz..Belki kendi geleceğini bile tam planlayamamışken onun geleceğini düşünmeye başlarsın..Attığın her adım artık onun atacağı adımdır..

Annem...oğlumm...benim annem dünyalar iyisi..oğlum dünyalar şekeri...ikinizi de çok seviyorumm...

babama selam söyle.........iclal aydın


Babama Selam Söyle
Karlı bir akşamdı ankara'da;
Son kez elele yürümüştük,
Bitmesin istediğimiz yola.
Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık.
Yazarsın bana demiştin.
Bende yazarım sana sık sık.
Ağlıyordum....
Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı.
Elimi daha sıkı tuttun,
Anlıyordun....
Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim,
Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,
Kelebekleri kitap arasında kurutma,
Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana,
Kitaplarım sana emanet,
İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde...
Beni bekle...
Yol bitti, gidiyordun artık; gittin
Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre,
Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye,
Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım,
Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim,
En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim.
Seni beklerken çok şey öğrendim,
Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam...
Nasıl olsa bulacaktır diye, her görüşümde aynı sesle seslendim
Uçak, babama selam söyle!
Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam...
Bir bilsen seni nasıl özledim...
Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;
Selamını aldım babacığım,
Kin büyütmedim kalbimde....
Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
Uçak, babama selam söyle!

çirkin prens...ÇOKOPRENS

ÜSTÜN DÖKMEN

ÜSTÜN DÖKMEN'iN BiR YORUMU :
"...çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz hemen masayi döveriz,
"he masa ehhhh sen niye orada duruyorsun" diye. Çocuk masa orada durmasa kafasini carpmayacağını
sanır ve büyüdükçe yaptiği her hatayi yükleyecek birini veya bir seyi
mutlaka bulur."
Malum...
Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 Kilometre hız
yaptırdılar.
Ilk virajda sizlere ömür...Kimin üstüne kaldı?
Makinistin.
Mersin'de bayrağımız yakıldı,yırtıldı. Askere taş attılar, panzere
molotof...Memleket ayağa kalktı.
Kimin yüzündenmiş?.........
Iki veled...
Gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde sakin bir kasabaydı,
Susurluk...
Içişleri Bakanlığı, MIT, Jitem, generaller, özel tim polisleri,
kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları...
Bin kişi falan yargılandı. Her şey kimin başının altından çıkmış?
Yeşil'in.
Deprem oldu...
7 vilayette 50 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı, on binleri ağır
hasarlı. Hepsinin sorumlusu olarak kimi
kulağından tutup hapse tıktık?
Veli Göçer'i.
Edirne'de bebeler şakır şakır öldü...Hiç utanmadan bisküvi kolilerine
koyup, gömdüler.
"Araştırdık, ihmal yok" dediler.
Peki neden öldü bu yavrular?
Klima'dan...
Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.
Rakıdan öldük. O gün ile bu gün arasında ne değişti?......
Kapağın rengi...
Sanal "sorumlumuz" bile var...
Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.
Trafik Canavarı'ndan...
Dolar patlarsa?
Enflasyon Canavarı'ndan...
Hatta "sorumlu olmayan sorumlumuz" da var...
Milli takım oynayıp yeniliyor.
Suçlusu kim?
Takıma alınmayan Hakan...
Domatesleri Ruslara kakalayamıyoruz...
Sinekten...
Deli dana geliyor.
Inekten..
Millet hormonlu diye tavuk yemiyor.
Erman Toroğlu'ndan.
Evleri su basıyor.
Yağmurdan.
Ormanlar yanıyor.
Sigaradan.
Gemi batıyor.
Dalgadan.
Iyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?
Rahmetli pilottan...
Peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?
Allah'tan..

26 Temmuz 2010 Pazartesi

rübailer den

nazım dan....rübailer


Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.


Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle


ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var


ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...

Bedava

orhan veli kanık ''bedava''

Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava;

Dere tepe bedava;

Yağmur çamur bedava;

Otomobillerin dışı,

Sinemaların kapısı,

Camekanlar bedava;

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava;

Kelle fiyatına hürriyet,

Esirlik bedava;

Bedava yaşıyoruz, bedava.

ana-baba-çocuk

şöyle buyuruyor YARADAN:
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et.” İsra suresi, ayet 23/24.